Aşk Dizileri Gençlere Kötü Örnek Oluyor

Yıllardan beri bu tarz diziler hep insanlığı, aileleri özellikle gençleri olumsuz etkilemiştir. Bir toplumun hayatta en önemli dayanağı aileden geliyor. Kaliteli bir ilişki yaşamamızın sonucunda kaliteli bireyler yetiştirebiliyoruz. Kaliteli bireyler de donanımlı, kaliteli bir toplum oluşturmaktadır. Oysa maalesef bizler insanız. Hatalarımız var. Tabi bir insanla yıllarca birlikte yaşamak kolay olmuyor ilişkilerimizde. Boşanmalar bir anda patlak verebiliyor. Küçük anlaşmazlıklar boşanma sebebi olabiliyor.

Aşırı Gösteriş ve Çarpık İlişkiler

Bu tarz dizilerde beni çok rahatsız eden ve korktuğum iki şey var. İlk rahatsızlık duyduğum konu, çarpık ilişkilerin yansıtılması. Kimin elinin kimin cebinde belli olmadığı son derece çirkin ilişkilerdir. Aslında son yıllarda bu tür çarpık ilişkiler pek gözümüze çarpmıyor. Bu tarz dizilerin aslında titizlikle takip edilmesi gerekir. En başından önlem alınabilir.

İkinci rahatsız olduğum konu ise gösteriş. Dizilerde son derece gösterişli bir yaşantının olması, çok güzel kızlar, yakışıklı erkekler, ekonomik zenginlik..vs  Zenginliğin, çok paranın çekici ya da çok önemli olduğunun sunulması hatta zenginliğin, paranın mutluluk verdiğinin gösterilmesi, ister istemez gençleri, insanları olumsuz etkilemektedir. Sanki hayatın ekranlardaki gibi olduğunun bizlere sunulması yanlış bir iddia değil midir? Biraz daha mütevaziliğe doğru gidilebilir. Hepimiz böyle evlerde yaşamıyoruz, son derece lüks otomobiller kullanmıyoruz. Orta sınıf vatandaşlara da hitap edilebilir. İnsanın psikolojisini olumsuz etkileyebiliyor.

Hatta bu tür gençlik dizileri, gençlerin psikolojilerini sarsabilmektedir. Çünkü gösterilen şatafatlı görüntüler "Vay be ne kadar da güzel bir hayat, ne kadar mutlular, ne kadar yakışıklı, çok güzel bir kız bayılıyorum, eve bakar mısın? havuzlu evler, son model cep telefonlar, otomobil muhteşem.. " gibi bu tür düşünceler ve görsellerin, seyircilerin beynine anında hücum etmesi, insanı mutsuz ediyor. Bunlar çok kısa süre içerisinde bilinçaltında gerçekleştiği için belki de hiç farkına varamıyoruz. Aslında itiraf edelim bizi etkileyen ve kıskandıran bu görsellerin çok da iyi farkındayız.

Bu tür aşk dizilerinin gençlere kötü örnek olması derken, küçük yaştaki kız ya da erkekler ki daha çok küçük yaşta ki kızlar bu tür aşk dizilerine daha düşkün oluyorlar. Dizileri seyreden kızlar ya da erkekler küçük yaşlarda aşk ya da ilişki yaşamayı istiyorlar. Bu tür diziler insanları ilişki yaşamaya zorluyor, onları ilişki yaşamaya ittiriyor. Önemli olan boşanma düşünülmeden yapılan evliliklerdir ve boşanma düşünülmeden yapılan kalıcı ilişkilerdir. 

Avrupa özentili ilişkiler ekranlarda Türk gençlerine kötü örnek olmaya devam etmektedir. Yazık ki kızların fazla dekolte giyinmeleri de tamamen avrupalılara benzemek için can attığımızın göstergesidir. Kızların bu şekilde daha açık giyinmeleri de zaten kasıtlı olarak uygulanmaktadır. Dikkat ettiyseniz dizideki savaş efendi bile tayt giyiniyor. Ne yani artık tayt mı moda? Yazık gerçekten. Türk gençliğine yazık..

Sözün özünü şu cümle ile kapatabiliriz:

Başkasının hayatı senin cehennemindir. 

Başkalarının çekici görünen hayatı bizi mutsuz etmemelidir.

Eşcinsellik de Dizilerde Yerini Aldı

Artık aşk dizilerinde eşcinsellik de çok normal bir şeymiş gibi işleniyor. İlk seferde tepkiler yükselebilir normal olarak ama böyle giderse normalleşecek sanki çok doğal bir şeymiş gibi algılanacak.