Hayattan Zevk Alamıyorsanız, Depresyondasınız

Depresyonda mısınız? Ya da onu Yenebiliyor musunuz? 

-Yaşamak istememek, 
-Hayattan zevk, keyif alamamak ve depresyona sürüklenmek 
-Her şeye karşı bir doygunluk hissetmek,
- İçe kapanıp insanlarla görüşmek istememek,
- İçinizden hiç bir şey yapmak istememe hali, kendini yaşlı hissetmek...vs  Peki biz ne istiyoruz? ve Depresyon belasından kurtulmak için neler yapmamız gerekiyor? 





İhtiyaçlar hiyerarşisini açıklarken Abraham Maslov, insan ihtiyaçlarının sınırsız olduğunu belirtmektedir. Çok doğru bir tespit olmakla birlikte insanoğlunun çok fazla ihtiyacı vardır. O kadar çok ihtiyacımız vardır ki aslında yüzbinlerce ihtiyacımız var desek yanılmış olmayız. Nedir derseniz, bir defa şunu hatırlamak gerekir; enzimlerimizin, kalbimizin, göz ve kulaklarımızın, ciğerler ve karaciğerimizin kusursuz çalışması gerekiyor mutlu olabilmemiz için. Daha fazla ayrıntıya girersek , bu defa işin içinden çıkamayız.



Bu ihtiyaçlarımız otomatik bir şekilde işlemektedir. Her ne kadar dışarıdan biz sisteme müdahale edemesek de , bu sistemin çok planlı işlemesi zorunludur. İşte tam bu noktada bu varlığın kıymetini bilmemiz gerekiyor. Yani sağlık. İnsan oğlunun mutlu olabilmesi için maddi ve manevi sağlığa ihtiyacı birinci etkendir.  Mutluluk etkeni maddi anlamda sağlıklı bir vücuda sahip olmak, hemen peşinden ilave edilmesi gereken çok önemli diğer etkenler manevi anlamda ruh ve kalp mutluluğudur. Bunlar yeterince tatmin edilmedikçe bir insan kesinlikle mutlu olamaz.



Bir insanın maddi ve manevi mutluluğa sahip olması elbette yeterli değildir. Belki de yüzde yüzlük dilimin ne kadarlık bir kısmının doldurulduğu tartışılır. Belki değil kesinlikle tartışılır. Maddi ve manevi, ruhi ve kalbi mutluluğa erişimden sonra bir insanın barınma ihtiyaçları yani bir evi ve onu istediği bir yerlere götürebilecek, onu gezdirecek bir araca sahip olması gerekir. Gezmesi, yeni yerler ve insanlar tanıması, belli bir müddet başka bir semtte konaklaması bir insanın ihtiyaçları arasında sayılabilir.



Bir insanın yine çok önemli mutluluk kaynağı arasında erkek için bir kadın, kadınlar için ise bir erkek ihtiyacı vardır. Karşı cinse olan ihtiyaç karşılanması gerekir aksi takdirde bir insan mutlu olamaz.



Bir insanın başına gelen en kötü şeylerden biri de depresyonda olmasıdır. Depresyonda olan bir insan aslında bir ölüden farklı değildir. Kişi ölü gibidir. Hiç bir şeyden keyif alamamak bir insanın başına gelen en kötü şeydir. Depresyon. Depresyon. Lanet olası depresyon. İçinden hiç bir şey gelmez. Ölme isteği, ölüp kurtulma isteği ya da bir buhar veya yağmur tanesi olma isteğine kendini kaptırması. Hatta öyle ki kişi kendini böyle bir isteğe kaptırırsa resmen bu düşünceler içerisinde mutluluk aramaya başlar. Aslında kişi elbette haklı olabilir bir duman olma isteği konusunda. Çünkü sorumlu olduğu bir vücut,iş hayatı, sıkıntılar yoktur bu durumda. Bir çok zahmetten uzak olacağını düşünebilir. İnsan olmak zahmetlidir. Zahmet çeker insan hayatı boyunca.  Zahmet çekmeyi de hiç sevmez insanoğlu.

Biz insanlar aslında oldukça narin ve hassas, karmaşık bir yapıya sahibiz. Bunun için beynimizi bile kullanmayı beceremeyebiliyoruz. Çünkü insan beyni de çok karmaşık. Onu doğru kullanmak gerekiyor. Hepimizin bilgisayarları ve artık akıllı telefonu var değil mi? Zaman içerisinde bu bilgisayarlarımızın ve telefonlarımızın yenilenmesi yani format atılarak tertemiz bir belleğe sahip olması gerekmektedir. Bu ihtiyaç insan için de kesinlikle geçerlidir.


 Depresyon Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir?
-Uykusuzluk
-İşten çıkarılma
-İlişkiler ya da ilişkilerin kötü gitmesi, aşk,
-Aşırı karamsarlık, bardağın boş kısmına odaklanmak(bardağın dolu kısmını görmek için kendinizi zorlayın)
-Yakının kaybedilmesi,
-Aşırı gelecek kaygısı ve işsizlik,
-Asosyal olmak ve buna meyilli olmak, eve kapanmak,
-Tembellik ve çok uyuma isteği,
-Fazla uyusa bile hiç uykusunu alamamış gibi güçlükle uyanmak,
-Amaçsız ve hedefsiz olmak,,
-İşi sevememe, çalışmak istememe,
-İstemediği şeyleri yapmak zorunluluğu,


Yeterince dinlenememek, az uyku ile hayatta kalmaya çalışmak kendimiz için bir yıkımdır. Bir defa şunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Dünyada yüzlerce gün yaşıyoruz. Her şey her gün tekrarlanmaktadır. Tekrar gece olur ve yine evren gündüze çevrilir. Bu şekilde gider de gider. İşte biz de yolculukta ilerlerken bir takım engebeli ve çukurlu, dikenli  yollara maruz kalıyoruz. Depresyona girmemiz normaldir. Çünkü şunu iyi biliyoruz ve tekrarlıyoruz;  "Hayat zor."