Çekingen ve İçe Kapanık Olmak Bela
Lanet Olsun Neden Çekingenim?
Çekingenlik doğuştan gelen lanet bir şeydir. Kişinin elinden başlayarak diline kadar onu bağlar. Kişiyi hayatta başarısız ve mutsuz eder. Her hangi bir girişkenliği, cesareti yoktur. Mutsuz ve ezik yaşar her zaman bu tür kişiler. Hastaneye ya da bir mağazaya giremezler, bir fiyat soramazlar. Cesaret de olmadığından kız arkadaş ya da sevgili yoktur. Peki ne yapacağız nasıl başa çıkacağız çekingenlik belasıyla?
Çekingen olarak insanları sevemez onlara ısınamayız. Böylece sosyal fobi ortaya çıkar. Bu da hem iş hayatımızı hem de sosyal hayatımızı mahveder. Çekingenlik öyle lanet olası bir şeydir ki. Kişinin cesaretini şiddetle kırar. Onu eve kapanmaya sevk eder. Hatta tek başına evden çıkmak gerçekten çok zor olur. Çekingen, karşı cinsin küçük bakışlarından etkilenir, yaklaşamaz, konuşamaz.
İş ararken ya da görüşmeye giderken ya da otobüse bindiğimizde çekingenlik yine bizleri boğmaya başlar. İnsanlardan utanırız. Aşağıda gördüğünüz bey efendi fotoğrafını çekildiği dakikalarda aslında çok ciddi acı çekmektedir. O an müthiş bir çekingenlik yaşıyor. Peki neden? Nedir bu iğrençlik Allahım? Ah bir açılabilseydi de sen gör o zaman. O yüzden çekingen olmamak büyük bir nimettir.
Aslında girişken olmak büyük bir nimettir. Girişken olmak kişiyi ataletten bile uzaklaştırır. Kişiyi yeni şeyler bulmaya, araştırmaya, iş aramaya, kız ya da erkek arkadaş aramaya doğru iter. Girişken kişiler depresyondan daha uzak yaşar. Depresyonu kolay bir şekilde yener. Öz güvenleri yüksektir. Girişken kişilik yapısı kişiyi eve kapanmaktan hayatı monoton yaşamaktan uzaklaştırır. Her ne kadar daha çok ailemizden gördüklerimizle hareket etmeye, ailemizdeki kişiler gibi yaşamaya başlasak da zamanla değişebilir çekingenlik.
Çekingenlik zaman içerisinde değişir ve gelişebilir. Çocukların daha sosyal yetişmesi için kalabalık büyük şehirlerde yaşamak, çocukların böyle kentlerde büyümesi onları daha girişken yapacaktır. Bunun faydası elbette vardır. Fakat daha kırsal kesimlerde yaşam ise kişiyi sessizliğe ve içe kapanmaya, çekingenliğe doğru iter.
Çekingenlik doğuştan gelen lanet bir şeydir. Kişinin elinden başlayarak diline kadar onu bağlar. Kişiyi hayatta başarısız ve mutsuz eder. Her hangi bir girişkenliği, cesareti yoktur. Mutsuz ve ezik yaşar her zaman bu tür kişiler. Hastaneye ya da bir mağazaya giremezler, bir fiyat soramazlar. Cesaret de olmadığından kız arkadaş ya da sevgili yoktur. Peki ne yapacağız nasıl başa çıkacağız çekingenlik belasıyla?
Çekingen olarak insanları sevemez onlara ısınamayız. Böylece sosyal fobi ortaya çıkar. Bu da hem iş hayatımızı hem de sosyal hayatımızı mahveder. Çekingenlik öyle lanet olası bir şeydir ki. Kişinin cesaretini şiddetle kırar. Onu eve kapanmaya sevk eder. Hatta tek başına evden çıkmak gerçekten çok zor olur. Çekingen, karşı cinsin küçük bakışlarından etkilenir, yaklaşamaz, konuşamaz.
İş ararken ya da görüşmeye giderken ya da otobüse bindiğimizde çekingenlik yine bizleri boğmaya başlar. İnsanlardan utanırız. Aşağıda gördüğünüz bey efendi fotoğrafını çekildiği dakikalarda aslında çok ciddi acı çekmektedir. O an müthiş bir çekingenlik yaşıyor. Peki neden? Nedir bu iğrençlik Allahım? Ah bir açılabilseydi de sen gör o zaman. O yüzden çekingen olmamak büyük bir nimettir.
Aslında girişken olmak büyük bir nimettir. Girişken olmak kişiyi ataletten bile uzaklaştırır. Kişiyi yeni şeyler bulmaya, araştırmaya, iş aramaya, kız ya da erkek arkadaş aramaya doğru iter. Girişken kişiler depresyondan daha uzak yaşar. Depresyonu kolay bir şekilde yener. Öz güvenleri yüksektir. Girişken kişilik yapısı kişiyi eve kapanmaktan hayatı monoton yaşamaktan uzaklaştırır. Her ne kadar daha çok ailemizden gördüklerimizle hareket etmeye, ailemizdeki kişiler gibi yaşamaya başlasak da zamanla değişebilir çekingenlik.
Çekingenlik zaman içerisinde değişir ve gelişebilir. Çocukların daha sosyal yetişmesi için kalabalık büyük şehirlerde yaşamak, çocukların böyle kentlerde büyümesi onları daha girişken yapacaktır. Bunun faydası elbette vardır. Fakat daha kırsal kesimlerde yaşam ise kişiyi sessizliğe ve içe kapanmaya, çekingenliğe doğru iter.
Yorumlar
Yorum Gönder