Mutluluk Yok mu Diyenlerden misiniz?
Mutluluk yok mu diyorsunuz? Belki de bu lanet olası dünyadan çok sıkıldınız. Hayatın, haftaların hızlı geçtiğini ve bu sıkıcı döngünün hiç bitmediğini görüyorsunuz. Günlerin ne kadar bereketsiz olduğunu ve oldukça hızlı olduğunu görüyoruz. Belki de işinizi zerre kadar sevmiyorsunuz. Ama maalesef mecburiyetten gidiyorsunuz. Ya da çok mutsuzsunuz. İçinizdeki sıkıntı, can sıkıntısı hiç bitmiyor. Her gün sıkılıyorsunuz. Mutluluk arıyorsunuz. Mutlu olmak istiyorsunuz. Mutluluk bu hayatta hiç yok mu diyorsunuz. Mutluluğu arıyorsunuz fakat bulamıyorsunuz.
Hiçbir şeyden keyif alamama halinde, derin düşüncelere dalma halinde içinizde böyle bir istek oluşabilir. Demiş ya "Şu dağlarda kar olsaydım olsaydım." işte bunun gibi bir şey. Ama siz siz olun kendinizden nefret edip de neden bir kar tanesi ya da yağmur tanesi olamamışım demeyin. Çünkü bunun cevabı yok. İnsanoğlunun sınırsız istekleri karşılanamadığında hemen ortaya çıkıveren mutsuzluk yakamızı hiç bırakmıyor. Bizi yoruyor ve üzüyor.
Hayattan her gün keyif alamadığınızda, yaptıklarınızdan zevk alamadığınızda bu tür düşünceler ortaya çıkabiliyor. Artık istiyorsunuz ki bir yağmur tanesi olup kuru bir toprağın üstüne düşseydim. Çünkü çok şanslılar. Ölüm yok, huzursuzluk, keyifsizlik, can sıkıntısı, sağlık problemleri, ağrı, mahcubiyet yok. Stres, iş hayatı çilesi, her gün erken kalkıp köle gibi çalışma derdi yok. Bizi bıktıran her şeyi isteyen, istediği olmayınca bizi sıkan mutsuz eden bir benliği yok. Görevini yapıyor ve kuru bir yaprağı ıslatıyor yağmur tanesi. Kısaca dert yok tasa yok, sıkıntı yok çocuk derdiydi, evlilikti, borçtu, geçim filan saymakla bitmiyor. Şimdi bir insan olarak nasıl yağmur tanesi olmayı istemeyelim ki?
Neye sahip olduğumuz değil de aslında neyin keyfine varabildiğimiz, neyle meşgul olurken keyif alabildiğimizdir mutluluğu ortaya çıkaran.
Bazen bu istek saplantı haline gelebiliyor. İyiden iyiye yağmur tanesi, bir avuç toprak ya da kum olmak geliyor içinizden. Sizi sıkan sebepli ya da sebepsiz dertleriniz, karşı koyamadığınız istekleriniz sizi buna zorluyor. Hiç bir şeyden zevk alamama, keyif almama. Her şeye boş bakmak, mutlu olamamak bir insan için eziyettir. Ölmeyi isteriz.
Hiçbir şeyden keyif alamama halinde, derin düşüncelere dalma halinde içinizde böyle bir istek oluşabilir. Demiş ya "Şu dağlarda kar olsaydım olsaydım." işte bunun gibi bir şey. Ama siz siz olun kendinizden nefret edip de neden bir kar tanesi ya da yağmur tanesi olamamışım demeyin. Çünkü bunun cevabı yok. İnsanoğlunun sınırsız istekleri karşılanamadığında hemen ortaya çıkıveren mutsuzluk yakamızı hiç bırakmıyor. Bizi yoruyor ve üzüyor.
Hayattan her gün keyif alamadığınızda, yaptıklarınızdan zevk alamadığınızda bu tür düşünceler ortaya çıkabiliyor. Artık istiyorsunuz ki bir yağmur tanesi olup kuru bir toprağın üstüne düşseydim. Çünkü çok şanslılar. Ölüm yok, huzursuzluk, keyifsizlik, can sıkıntısı, sağlık problemleri, ağrı, mahcubiyet yok. Stres, iş hayatı çilesi, her gün erken kalkıp köle gibi çalışma derdi yok. Bizi bıktıran her şeyi isteyen, istediği olmayınca bizi sıkan mutsuz eden bir benliği yok. Görevini yapıyor ve kuru bir yaprağı ıslatıyor yağmur tanesi. Kısaca dert yok tasa yok, sıkıntı yok çocuk derdiydi, evlilikti, borçtu, geçim filan saymakla bitmiyor. Şimdi bir insan olarak nasıl yağmur tanesi olmayı istemeyelim ki?
Neye sahip olduğumuz değil de aslında neyin keyfine varabildiğimiz, neyle meşgul olurken keyif alabildiğimizdir mutluluğu ortaya çıkaran.
Bazen bu istek saplantı haline gelebiliyor. İyiden iyiye yağmur tanesi, bir avuç toprak ya da kum olmak geliyor içinizden. Sizi sıkan sebepli ya da sebepsiz dertleriniz, karşı koyamadığınız istekleriniz sizi buna zorluyor. Hiç bir şeyden zevk alamama, keyif almama. Her şeye boş bakmak, mutlu olamamak bir insan için eziyettir. Ölmeyi isteriz.
Yorumlar
Yorum Gönder