KPSS 2016 Ön Lisans Sınavı Bugün Yapıldı

Beş + Üç + Dört  eğitim öğretim sistemi hatta daha öncesi ve sonrası da dahil, yıllardan beri hiç değişmeyen belki de değişmeyecek olan bir uygulama var. O da zorlu, süre çok kısıtlı sınav sistemleri. Bu sınavların isimleri, kısaltmaları sürekli değişse de içerikleri aslında aynı. ÖYS, ÖSS ÖYSLM, YDS, YGS, YLGS, TEOG, şeklinde devam eden korkutucu soru dergileri yıllardan beri yüz binlerin, milyonların birer kabusu. İnsanların canına okuyan matematik, türkçe, tarih..vs. dersleri daha da geriye gidersek; tam sayfa kaplayan biyoloji soruları, hücreler, mitokontriler.. ile ilgili onlarca sorular. Ne onu, yüzlerce soru. O zamanlar 180 soru 180 dakikaydı. Neyse ki soru sayısı düşürüldü. Soru kitapları. Soru dergileri. İnsanların kaderlerinin büyük ve çok önemli bir kavşak noktası haline gelmiş, adeta kapitalist sistemin keskin ve de acımasız virajları. Yüz binler, milyonlar bu virajlarda büyük yıkıma, acılara, depresyonlara, yıpranmalara uğruyor. Fakat bu üzerinde çok fazla konuşulması, düşünülmesi gereken konuda ise kimseler hiç bir çözüm üretmiyor, üretemiyor, çabalamıyor. Yığınlar bu tuhaf sınavlarla oyalanıyor ve insanlar sürekli vakit kaybediyor. 




Sınavlar, gerçekten oldukça acımasızlar. Bu şekilde olması gerekiyor onlara göre. Çünkü elenenler olacak, elenmeyenler olacak. İnsanların yıllarca çalışıp emek vermelerinin karşılığı acaba sadece ve sadece 2 saat süre ile sınırlandırılmış bir sınav uygulaması mı olmalı? Yoksa kökten değiştirilmiş, uyarlanmış, mağdursuz bir sistem mi getirilmeli? Kesinlikle kökten çözüm gerekiyor. Yoksa bu iş böyle asla gitmez. Tıkanıklık ve daha fazla tıkanıklık sonucu bir kaos ve geri kalmış bir millet olmaktan öteye gidemeyeceğiz.




Devletin bir bahanesi olabilir mi? Devlet, her hangi bir sorun ya da uygunsuzluk karşısında sessiz ve mazeret sahibi olamaz. Hem bu ona yakışmaz ve de bu toplum tarafından kabul edilemez. Bu onun aciz olduğunu, gücünün yetmediğini gösterir. Bu da onu hedef haline getirir ve eleştirilere maruz kalır. Bu da devleti yıpratır, hırpalar, zayıflatır. 

Süre Yetersiz ve Yetmiyor, Çözümü Ek Süre Olmalı!

Öğrenciler ve mezun olmuş insanların iki yıl çalıştıktan sonra bu önemli günü beklemesi zaten stres birikimine neden oluyor. Günler günleri hızla kovalıyor ve sonunda büyük gün geliyor ve sadece iki saatlik bir süre içerisinde yüzden fazla sorunun hem cevaplanması hem de kodlama kağıdına seçeneğin kodlanması bekleniyor. Ayrıca stres ve heyecan ise sınav gününe kadar zaten zirveye ulaşıyor. Sınav esnasında ise yoğun bunaltıcı karmaşık duygular yaşanıyor. Sınav koca bir işkenceye dönüşüyor. Adeta insanlardaki stres birikimi ise kısacık iki saat sınav esnasında ciddi bir patlamaya neden olarak yüzlerce hatta binlerce insan, sınav esnasında kilitleniyor. İnsanlar tutuk kalıyor. 

Yoğun duygu karmaşası, panik, rahat olamama, heyecanla birlikte tam bir karma sıkışma yaşanıyor. Sorular tekrar tekrar okunduğu halde bir türlü anlaşılamıyor. "Acaba soruda ne demek istiyor? Bu sorular bugüne kadar çözdüğüm denemelere hiç benzemiyor." gibi sorular ve osym nin hazırladığı soruların yadırganması ile birlikte başarısızlık meydana geliyor. En büyük sorun ise zaman. Süre yetersizliği, en büyük sorunlardan başta geliyor. Sınavlarda verilen süre, insanları hiçe sayma ile eş değerde. 

Zaten insanların belli bir seviyesi varken özellikle soruların zorlaştırılması ise insanları hepten dibe vurmasına neden oluyor. Eğer dikkat ettiyseniz nereden tutsak elimizde kalıyor. Her tarafta büyük bir problem var. Zaman konusunu ele alırken, soruların zorluğu, okunurluğu da ayrı bir konu olarak karşımızda duruyor. 2016 KPSS özellikle Ön Lisans sınav soruları da oldukça zor ve iki saatlik kısa bir sürede 120 sorunun çözülmesi hiç de kolay değil.

Futbol Maçlarında Ek Süre Var

İsterseniz sınavlarda, umrunda bile olmadan hızla geçip giden bir düşmanımızdan bahsedelim. Bildiğiniz gibi süre, zaman, vakit bereketsizliği. Sınavlarda sürenin yetmemesi oldukça ileri boyutlarda. Bu ise insanları adeta sinirden çılgına çeviriyor. Sorun aslında sürede değil. Sorun, soruların süre ile uyuşmazlığından başka bir şey değil. Ama neden ki, bir dakika neyinize yetmiyor? Evet evet bu soru zaten bir dakika içerisinde kesin çözülür. Mü sizce? Elbette çözülmez. Bu olsa olsa rekorlar kitabına girmek için bir yarış olsa gerek. Yakında bir soru 35 saniye olacak derlerse hiç şaşırmayın. Evet evet bu da olur yakında. Çünkü 35 saniye neyinize yetmiyor ki? 

İnsanların okuyup, çalışıp kendisi için asgari ücretin biraz üstünde bir kazanç kapısı elde edebilmesi için canhıraş bir şekilde debelenen yüz binler..Gelin görün ki maalesef son derece basit bir spor karşılaşmasının yanında pek de değeri yok. Önemsenmiyor. Ne tuhaf ki insanımızın, bu sınavlara giren milyonların bir araya gelerek sorunu uygun bir şekilde protesto eder hali de yok. Sınav mağdurlarının hiç ama hiç sesi çıkmıyor. İlgili bakanlıkları YÖK ü bir şekilde yüz binlerce mail yağmuruna tutmuyor. Oysa ki sadece bir adet mail ile insanlar sıkıntılarını belli edebilirler. Ama maalesef ses de yok mail de.

Hakemlerin en önemsiz futbol maçlarında 90 dakika bitiminde ek olarak 5 dakika verdiklerine her zaman şahit oluyoruz. Bir 5 dakika daha ilaveten oyuna dahil edilerek aslında oyunculara "Haydi toparlanın artık" mesajı veriliyor. Fakat durum, böylesine yüz binlerce insanı yakından ilgilendiren bilgi sınavlarında ise hiç bir ek süre verilmiyor. Kesinlikle sınavlarda ek süre gereklidir. Hele ki böyle zor sorular, uğraştırıcı sorular karşısında milyonlardan cevap vermesi isteniyorsa, o zaman ek, ilave bir sürenin de gerekliliği çok açıktır ve de şarttır. En az 15 ya da 20 dakika verilmesi gerekiyor. 



Sadece cevap formunu 1 den 120 ye kadar bir insanın soruları düşünüp çözmeksizin sırayla karalama yapmasını varsayalım. Karalama yapılmaya başlandığında en az ortalama iki dakikayı alan bir kayıp zaman söz konusudur. Fakat nedense bunu hiç bir kimse dile getirmiyor. Bir şekilde öğrenciler haklarını aramıyor, ilgili yerlere mesajlar, dilekçeler, e mailler göndermiyor! Bu çok ciddi zaman gaspına girmiyor mu? Buyurun sizler cevap verin. Eğer, her bir soruya bir dakika düşüyorsa ki bu böyle, o zaman sadece cevap kağıdının öğrencilerden aldığı 2 dakikalık zaman kaybının da önemsenmesi gerekir. Göz ardı edilmemelidir. Ortalama ve tahmini olarak 2 dakika dedik hatta bu zorunlu harcanan kayıp zaman 3 ya da 4 dakika da olabilir. 

2016 KPSS ÖN LİSANS SORU - İNCELEME

Soru: 

"  25 Kişilik bir sınıftaki öğrencilerin isimlerindeki harf sayılarının ortalaması 4,8 ve soy isimlerindeki harf sayılarının ortalaması 8 dir. Bu sınıftan 5 öğrenci ayrıldığında kalan öğrencilerin isimlerindeki harf sayılarının ortalaması 5 ve soy isimlerindeki harf sayılarının ortalaması ise 7,6 oluyor.

Buna göre sınıftan ayrılan öğrencilerin isim ve soy isimlerinde toplamda kaç harf vardır?    "

Bu soru ilk bakıldığında çok zor görünüyor. Hem sorunun tekerleme gibi uzun oluşu ile soruyu anlayabilmek zorlaştırılmak istenmiş. Ayrıca soruda tam sayı değil ondalıklı sayılar da kullanılmış. Böylece ağır psikolojik etkisi ortada. Çözüme sakin yaklaşılabilinirse çözülüyor. Fakat yine de bu sorunun da 1 dakikada çözülebilmesi zor. Kesinlikle artı bir süre gerekiyor.